Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

güm güm vurmak

  • 1 güm güm vurmak

    v. thump

    Turkish-English dictionary > güm güm vurmak

  • 2 güm güm vurmak

    to thump, to batter

    İngilizce Sözlük Türkçe > güm güm vurmak

  • 3 güm

    güm int bums, krach!; Krach m, Bums m, Knall m;
    -i güm güm vurmak bumsen (an A);
    güm atmak spinnen, Märchen erzählen;
    -e güme gitmek verloren gehen, fam verpuffen; zugrunde gehen

    Türkçe-Almanca sözlük > güm

  • 4 vurmak

    vurmak <- ur> (-i -e) schlagen A an, auf, in A; einschlagen (z.B. Nagel in A); den Weg einschlagen zu, nach D, zugehen auf A; klopfen (z.B. Herz; an die Tür); schießen (auf einen Vogel), treffen A, abschießen A, erschießen A; fam multiplizieren (z.B. ikiyi dörde 2 × 4); krank machen A, schlagen auf A; fam einen heben; z.B. Arm sich (D) stoßen an D; Farbe auftragen auf A, anstreichen A; Kälte schaden (dem Obst); Licht dringen in A; im Lotto gewinnen, einen Treffer erzielen; Sonne direkt scheinen (ins Gesicht); MED Spritze geben D; Stempel setzen auf A;
    vur emri Erschießungsbefehl m;
    ateşe vurmak etwas aufs Feuer stellen;
    ayağını (güm güm) yere vurmak mit dem Fuß (heftig) aufstampfen;
    dışarıya vurmak nach außen dringen;
    dişleri birbirine vurmak mit den Zähnen klappern;
    -in ateşi başına vurmuş fig er/sie spinnt;
    sola vurmak (nach) links abbiegen;
    -i şakaya vurmak ins Lächerliche ziehen A;
    -e yama vurmak einen Flicken aufsetzen auf A;
    -i zincire vurmak in Ketten legen A;
    vur aşağı tut yukarı nach langem Feilschen;
    vur abalıya immer auf die Kleinen

    Türkçe-Almanca sözlük > vurmak

  • 5 thump

    n. yumruk, yumruk sesi
    ————————
    v. yumruklamak, yumruk atmak, güm güm vurmak, gümbürdemek, küt küt atmak
    * * *
    1. vur (v.) 2. dövme (n.)
    * * *
    1. noun
    ((the sound of) a heavy blow or hit: They heard a thump on the door; He gave him a thump on the head.) gümbürtü, yumruk darbesi/sesi
    2. verb
    (to hit, move or fall with, or make, a dull, heavy noise.) güm güm vurmak, yumruklamak

    English-Turkish dictionary > thump

  • 6 pound

    n. libre (453 gr.), sterlin, pound, vurma, dövme, darbe, sahipsiz hayvanların tutulduğu yer, sahipsiz araçların tutulduğu yer, hapishane, ağıl, zor pozisyon
    ————————
    v. vurmak, dövmek, ezmek, yumruklamak, havanda dövmek, topa tutmak, çarpmak, küt küt atmak, ağıla kapamak
    * * *
    1. pound 2. vur (v.) 3. ingiliz parası (n.)
    * * *
    I noun
    1) ((also pound sterling: usually abbreviated to $L when written with a number) the standard unit of British currency, 100 (new) pence.) sterlin, İngiliz lirası
    2) ((usually abbreviated to lb(s) when written with a number) a measure of weight (0.454 kilograms).) libre
    II noun
    (an enclosure or pen into which stray animals are put: a dog-pound.) hayvan bakım evi
    III verb
    1) (to hit or strike heavily; to thump: He pounded at the door; The children were pounding on the piano.) güm güm vurmak, yumruklamak
    2) (to walk or run heavily: He pounded down the road.) sert ve hızlı adımlarla yürümek/koşmak
    3) (to break up (a substance) into powder or liquid: She pounded the dried herbs.) ufalamak, dövmek

    English-Turkish dictionary > pound

  • 7 thump

    yumruklamak, güm güm vurmak

    English to Turkish dictionary > thump

  • 8 batter

    süt, yag ve un karisimi hamur, pasta hamuru,bam güm vurmak, yumruklamak; hirpalamak; paçavraya çevirmek, yipratmak, hor kullanmak

    English to Turkish dictionary > batter

  • 9 bang

    adv. tam, tamamen, bütünüyle
    ————————
    interj. güm, küt, pat, çat
    ————————
    n. gürültü, patlama, patırtı, heyecan, zevk; uyuşturucu enjeksiyonu
    ————————
    v. vurmak, çarpmak, küt diye çarpmak (Argo), güm diye çarpmak (Argo),,hızla çarpmak; sevişmek, yatmak
    * * *
    1. çarp (v.) 2. darbe (n.)
    * * *
    [bæŋ] 1. noun
    1) (a sudden loud noise: The door shut with a bang.) 'bam', 'güm', 'çat' sesi
    2) (a blow or knock: a bang on the head from a falling branch.) şiddetli bir vuruş, darbe
    2. verb
    1) (to close with a sudden loud noise: He banged the door.) kapıyı çarparak kapamak, 'güm'diye kapatmak
    2) (to hit or strike violently, often making a loud noise: The child banged his drum; He banged the book down angrily on the table.) şiddetle vurmak
    3) (to make a sudden loud noise: We could hear the fireworks banging in the distance.) aniden patlamak, gümbürdemek

    English-Turkish dictionary > bang

  • 10 стучать

    1) vurmak, çalmak; takırdamak; tıkırdamak; takırdatmak; tıkırdatmak; tıklamak

    стуча́ть в дверь — kapıyı vurmak / çalmak

    стуча́ть в дверь кулака́ми — kapıyı yumruklamak

    стуча́ть в дверь нога́ми — kapıyı tekmelemek

    кто́-то ти́хо стуча́л в дверь — biri kapıyı tıklıyordu

    стуча́л пулемёт — bir makinalı takırdıyordu

    он шел, стуча́ каблука́ми по мостово́й — topuklarını kaldırım üstünde takırdatarak yürüyordu

    он стуча́л зуба́ми от хо́лода — soğuktan dişleri birbirine vuruyordu / çarpıyordu

    то́лько придёшь домо́й - у тебя́ над голово́й начина́ют стуча́ть — eve gelir gelmez tepende bir takırtıdır başlıyor

    где́-то стуча́ла пи́шущая маши́нка — bir yerden daktilo tıkırtısı geliyordu

    у него́ стуча́ло в голове́ — beyni zonkluyordu

    у меня́ гу́лко стуча́ло се́рдце — kalbim güm güm atıyordu

    Русско-турецкий словарь > стучать

  • 11 stomp

    v. yere vurmak, ayağıyla ezmek, basmak, tepinmek
    * * *
    ağır ağır yürü
    * * *
    [stomp]
    (to stamp or tread heavily.) yere ayak vurmak, güm güm yürümek

    English-Turkish dictionary > stomp

  • 12 thud

    interj. güm, küt, pat
    ————————
    n. pat, pat sesi, tok ses
    ————————
    v. pat diye düşmek
    * * *
    1. düşme sesi çıkar (v.) 2. düşme sesi (n.)
    * * *
    1. noun
    (a dull sound like that of something heavy falling to the ground: He dropped the book with a thud.) pat diye düşme sesi
    2. verb
    (to move or fall with such a sound: The tree thudded to the ground.) güm diye vurmak/çarpmak

    English-Turkish dictionary > thud

  • 13 pochen

    pochen ['pɔxən]
    vi
    1) ( klopfen) vurmak (an/gegen -e/-e)
    2) ( geh) ( Herz) çarpmak, güm güm atmak; ( Schmerz) zonklamak
    3) ( geh) ( bestehen)
    auf etw \pochen bir şeyde ısrar etmek;
    auf sein Recht \pochen hakkında ısrar etmek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > pochen

  • 14 plonk

    adv. güm diye, küt diye, bam diye, tam yerine, tam ortasına
    ————————
    n. kalitesiz şarap, ucuz şarap
    ————————
    v. düşmek, çarpmak, vurmak, patlamak, gümlemek, kötü çalmak
    * * *
    [ploŋk]
    (to place or put noisily and rather clumsily: He plonked his books on the table; She plonked herself down in front of the fire.) küt diye bırakmak

    English-Turkish dictionary > plonk

  • 15 slam

    interj. bam, çat, güm
    ————————
    n. çarpma sesi, şelem (briç), sayı almadan biten el
    ————————
    v. çarpmak, çarparak kapatmak, çarparak koymak, veryansın etmek, sövmek, fırça atmak, yenmek, fark atmak, yerden yere vurmak, acımasızca eleştirmek
    * * *
    hızla çarp
    * * *
    [slæm] 1. past tense, past participle - slammed; verb
    1) (to shut with violence usually making a loud noise: The door suddenly slammed (shut); He slammed the door in my face.) çarparak kapa(n)mak
    2) (to strike against something violently especially with a loud noise: The car slammed into the wall.) hızla çarpmak
    2. noun
    ((the noise made by) an act of closing violently and noisily: The door closed with a slam.) küüt/güüm sesi; kapı çarpması

    English-Turkish dictionary > slam

  • 16 plunk

    adv. güm diye, küt diye, dan diye, tam, tam ortasına
    ————————
    n. çarpmak
    ————————
    v. düşmek, vurmak, patlamak, gümlemek
    * * *
    düş

    English-Turkish dictionary > plunk

  • 17 bang

    patlama, gürültü, güm; heyecan, zevk, siddetle çarpmak; vurmak, ses çikartacak biçimde çarpmak; bas bas bagirmak, gürültü yapmak, tantana yapmak; sikmek; sikismek,tam

    English to Turkish dictionary > bang

  • 18 bump

    çarpmak, vurmak, toslamak; çarpismak; sarsila sarsila gitmek,vurma, çarpma, darbe; çarpma sesi, gümbürtü; sislik, yumru, sis, güm diye; aniden

    English to Turkish dictionary > bump

См. также в других словарях:

  • vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Turkish cuisine — Variety of Turkish Dishes Turkish cuisine (Turkish: Türk mutfağı) is largely the heritage of Ottoman cuisine, which can be described as a fusion and refinement of Central Asian, Middle Eastern and Balkan cuisines.[1] …   Wikipedia

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»